Dolar : Alış : 35.5994 / Satış : 35.6635
Euro : Alış : 37.3073 / Satış : 37.3745
Ünye Haber Takip Gazetesi
HAVA DURUMU
hava durumu

unye

- Hoşgeldiniz - Sitemizde 26 Kategoride 2399 İçerik Bulunuyor.

SON DAKİKA
Ünye Haber Takip Gazetesi

Biri TEOG mu dedi?

20 Eylül 2017 - 2.674 kez okunmuş
Ana Sayfa » Genel»Biri TEOG mu dedi?
Biri TEOG mu dedi?

 

 

Doç. Dr. Ercan Nurcan YILMAZ

Gazi Üniversitesi Teknoloji Fakültesi
Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü

 

 

 

 

Ortaokul sonrası sınavla öğrenci alma tarihi çok eskilere dayanmaktadır. İlk sınavlar devlet okulları için 1964 yılında yapılan Fen Liselerine giriş sınavlarıdır. Uzun yıllar Ortaokuldan sonra öğrencilerimiz bu sınavlarda terlediler. Şahsen bende girmiştim.

Yani, Türkiye’de ortaöğretime geçişte merkezi sınavları son on yılda filan değil,değişik isimler altında hep var oldu. Liselere Giriş Sınavı (LGS), Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS), Seviye Belirleme Sınavı (SBS) uygulanan farklı sınav türleri idi. 1997 yılından itibaren sınavla öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına LGS ile yerleştirme yapılırken, 2004 yılından itibaren OKS’ye geçilmiştir.Hatta Özel okullar ile polis kolejine öğrenci alımları da bu sınavla yapılmaya başlanmıştır (Şimdi anlıyoruz ki bu bir Fetö operasyonudur). 2008 yılında son kez yapılan OKS ile bu sistem  terkedilmiştir. İlköğretim 6, 7 ve 8’inci sınıflar için düzenlenen SBS’lere ise 2008 yılında geçilmiştir.2013 yılında son defa yapılan SBS sınavı ile TEOG sınavı başlamıştır. Ülkemizde şu ana kadar 4 TEOG sınavı yapılmış ve tüm liselere yerleştirme bu sınav sonucuna göre yapılmıştır.

15 Eylül 2017 Tarihinde Cumhurbaşkanımızın bu sınavın kaldırılması gerektiğini söylemesi ile yine bir döneme giriyoruz.

Bu sene bir evladı TEOG sınavına giren biri olarak hemen kulak kabarttım. Yine mi demekten kendimi alamadım. Oğlum OKS sınavının ilk mağduru olurken kızım acaba TEOG sınavının son mağdurumu olacaktı!

Ancak düşündükçe içimi daha fazla karamsarlık sardı. Bir evladım daha var. BU ne olacak şimdi demekten alamadım kendimi.

Ortadoğu bölgesi sıcak bölgedir ve insani ilişkilerde sıcaktır. Aile, eş, dost kavramı önemlidir. Bir yere biri alınacaksa önce alımı yapacak kişinin birinci halkasına bakılır olmaz ise ikinci olmaz ise üçüncü oda olmaz ise bir mantıksal sıralama bulunur ve biri alınır. Bu sıcak bölgede bulunan Ülkemiz içinde hep böyle ola gelmiştir. Yıllarca her iktidar bunu engelleyeceğini söylemiş ve göstermelik bir iki icraatın ardına saklanmıştır. Bunu engellemenin en güzel yollarında biri sınavlardır. Ancak, mülakatı bulunmayan sınavlardır. Bu yüzden Güzel memleketimde hep sınavlar olmuştur. Çünkü insanlar bilir ki bir ölçüt olmaz ise hamili kart devreye girer.

Şimdi aklıma ilk gelen şu idi! Sınav kalkar ise ne olacak? Nasıl bir sistem gelecek? Sonuçta bu TEOG gelirken de bir eğitimci olarak yanlış yapılıyor demiştim. Hatta tanıdığım tüm eğitimcilerde yanlış oldu diyordu. Peki kim karar verdide herkesin yanlış dediği sistem kuruldu? Dahası Neydi bu yanlışlar?

En büyük yanlış şu idi: Her gelen bakan kendini ispatlamak için önünü ardını düşünmeden kökten değişikliğe gitmekteydi. Sistem tartışılmadan uygulamaya konulmuştur. Nitekim Tüm genel liseler Anadolu Lisesi haline getirilmiş ve TEOG sınavı yapılarak tüm liseler puanlı sistem haline getirilmişti. Peki, puan alamayanlar ne olacaktı? Cevabı net olarak aslında görüldü. 3 senelik sürede yaklaşık 1 milyon 900 bin genç yerleştirilemedi ve açık liselere yönlendirildi. İşin kötüsü bu çocuklar yaşları itibari ile evde oturacak çocuklarda değildiler. 28 Şubat sonrası çıraklı sistemi de göçertilmişti. Bu durumda bu çocuklar sokaklara yönlendirildi.

Hiç düşünüldü mü acaba bonzai kullanımı acaba bu kadar neden arttı? Yahut şöyle bir istatistik yapıldı mı mesela: 17-22 yaş arası gençlerin suç oranları son 20 yılda nasıl gerçekleşti?

Bu sene TEOG sınavına evladı girenler bilir. Sınavlardan orta derece puan alanlar (300-400 arası) çocuklar tercih yaparken bu puana Anadolu lisesi bulmakta zorlandılar. Bulanlarda ücra köşelerdeki okullara gitmek durumunda kaldılar. 4 yıl önce açıkta çocuk kalmaz iken ve dahası kontenjanlar bu sene ciddi oranda artırılmış iken neden bu gençler açıkta kalmıştır? Öyleki, Ankara’da ilk defa öğrenci alacak ve fetö okullarından dönüştürülen Anadolu İmam Hatip liselerinde bile puanlar 400 ve üzerinde gerçekleşmiştir. Buda şu demek %30 dilim altında kalan öğrenciler ya istemedikleri halde Mesleki ve Teknik Anadolu liselerine gidecek (Üniversite sınavı başarısı %1) veya Fen ve Sosyal alan eğitimi vermeyen İmam Hatiplere gidecek (Üniversite sınavı başarısı %1) yada açık liselere gidecek (Üniversite sınav başarısı %0.1).

Temel hata ne idi… El cevap: Genel liselerin kapatılması. Pardon Anadolu liseleri kapatıldı aslında. Genel liseler şekil değiştirdi ve sınavlı hale geldi. Sonra kalanlar dershaneden dönüştürülen temel liselere zorlandı. Oldu mu peki? Hayır olmadı. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı da görmüş olmalı ki böyle bir açıklama yaptı.

Burada bir soru sormak lazım. Bu iş Cumhurbaşkanının işimi? Ve Milli Eğitim Bakanlığı ne işe yarıyor? Dahası Sayın Cumhurbaşkanı bu konuyu neden Milli Eğitim Bakanı ile değilde Başbakan ile görüşüyor? Görüşme sonunda da Başbakanla anlaştıklarını söylüyor.

Diyorki:

“Dün sayın başbakan ile bu konuyu etraflıca görüştük. Uygulamaya girmesi konusunda herhangi bir mani yok. Çok basit bir konu. Sayın başbakanımız ve bakan arkadaşlarımızla birlikte hemen bu adımın atılması mümkün. Ve bu konuda sayın başbakan ile dün mutabakatımız oluştu. Temenni ediyorum ki hemen süratle bunu ülke gündeminden çıkarmak, düşürmek. Bütün aileleri, yavrularımızı rahatlatacaktır. Bu konuyu gündemimizden çıkarırken çocuklarımızın okul derslerine yönlenmesinin önünü açmamız ve yarışı okullarında yapmasını sağlamamız çok daha isabetli olacaktır. Bütün mesele, orta kısımları bitirdikten sonra liseye geçerken tercihlerinde ne yapacakları konusu, okullarda atılacak adımlardır.

Gidecekleri liselere yönelik, gidecekleri liselerde yapılacak hazırlıklarla atılacak adımlardır. Ve bu liseler, özellikle milli eğitimin kontrolü altında yapılacak imtihanlarla, bir fen lisesine mi gidecek, düz liseden Anadolu lisesine mi gidecek, bu liseler kendi imtihanları kendi yapar. Ve bu sorular MEB tarafından hazırlanır. Ama o sınavlar yapılırken MEB’in kontrolü altında yapılır.

Çocuklarımız TEOG denen, ciddi manada sıkıştıran ve paraların akıtıldığı bu süreçten inşallah çocuklarımızı kurtarırız diyorum.”

İşte burada durmak lazım. Her okul kendi sınavını yapar derken dikkat etmek lazım. Sözlü sınav olacak mı mesela? Bu açıklamanın İmam hatip ve meslek lisesi açma için gerekli nüfus kotası kaldırılmasından iki gün sonraya geldiği de ayrı bir merak konusudur.

Artık ok yaydan çıkmıştır. Bu bir fırsattır. Adalet ve Kalkınma Partisi bu sefer ismine layık bir sistem tasarlamalı ve bunu aceleye getirmemelidir. Bu kolay hemen başlayabiliriz diyerek değil. Tartışalım doğruyu bulalım şeklinde olmalıdır. Bu arada bunu tasarlarken aman bir makam kaparız derdinde olan bir takım yalakalara da müsaade edilmemelidir. Çünkü bu iş bir kişinin alacağı üst düzey makam işi değil, çocuklarımızın geleceği işidir.

Bu sefer doğruyu yapalım dileği ile…

Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz

YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz

İlgili Terimler :
TemaFabrika